31 Mart 2013 Pazar

annelik ve delilik 1: temizlik

annelik bir olgunluk timsali gibi geliyor akla. bu doğru da. o yüzden hiç tahmin etmezdim anneliğin ileri bir delilik kaynağı olduğunu. olgunluğun o delilikle baş etmekten, baş etmek zorunda olmaktan başka çaren olmamaktan gelebildiğini. ya da bazen gelemediği halde öyleymiş gibi yapmaktan başka çare bulunamadığını...

aslında şaşacak ne var: doğum sonrası depresyonu, siyah süt meselesi hep delilik alameti.
temizlik takıntıları da mesela anne deyince akla gelen şeylerden biri, bakınız ekşi sözlük'te anneli temizlikli şeyler araması... ben de esas bundan söz edicem burada.

ben bu annenin temizlik takıntıları meselesini daha çok orta sınıf kadınların ne yaparsa yapsınlar eve kapatılmışlığı ile ilgili bir delilik olarak düşünürdüm. o yüzden bunlarla baya bi mücadele ettim. şöyle seve seve dipli köşeli temizlik yapabilmeye bu durumla hesaplaştığım tezimi yazmaya başlayıp rahatlayınca başladım. okullarda öğretilen bilgilerin, mesela en bilimsel temizlik bilgileriyle de temellenseler eğitim ya da bilim, canlıları, canlılığı, hayatı değil kendini, eğiticileri, bilim-insanlarını önemsedikçe sadece soyut alanlar olan bilime, eğitime, bazı bilim-insanlarına ve eğiticilere yaradığını ama eğitilenin, en güzel bilgilerden bir demet eline tutuşturulmuş da olsa hayatını pek çok arazla sürdürdüğünü vs. gördüm. örneğin  temizlik herşeyin üstünde bir değer gibi değil yaşamaya yardımcı bir değer olarak düşünülebildiğinde bir araz değil bir araç oluyor. ama bir toz zerresine tahammülü olmayan misyoner mantık kız enstitülerinde, hemşirelik okullarında, kolejlerde temizliği dikte ederken onun hayatta kalmak için ne kadar önemli olduğunu söylese de hayatla olan bağlantısını koparıyor... tezi yazmak iyi oldu çünkü isyan ettiğim ama bir türlü tam niye isyan ettiğimi  ifade edemediğim bu mantık onunla kavga ederken de insanı içine alıveriyor. çünkü kavga ederken de, hatta reddederken de hayatını kavga ettiği şeye indirgeyebiliyor insan... ama sırf bunu fark etmekle de olmuyor. temizliğin dikte edilen kısmını ayıkladım, lazım olan kısmını aldım diyelim. bu sefer de evin içinde temizlik konusundaki işbölümü meselesi var mesela. neden karı koca çalışmamıza rağmen temizlik benim sorumluluğum? neden bu adaletsizlikten tek kaçış birisinin gelip bize yardım etmesiyle oluyor? sonra, bütün bunlara rağmen ve bütün bunlarla birlikte temizlik için dayanılmaz bir arzuyu, obsesif bir herşeyi potansiyel olarak kirli görme halini bebek doğunca yaşadım. o ana kadar kavgamın bu hiç hissetmediğim duyguyla olduğunu bilmiyordum. o anda da hemen öğrenebilecek durumda değildim. ama o zaman dış dünyayla kir savaşım başladı. evi kurtarılmış bir bölge olarak görme eğilimi vs.

o aralar hamamlarla ilgili çalışıyordum. hamamlarının en temel antropolojik meselemiz olan kir-temizlik, yalnızlık-birliktelik ikiliklerine çözüm getiren bir yerken nasıl kendisi pis addedilmeye başlayan bir yer olduğuna bakıyordum. bu meseleler üstüne düşünmek de bu bana en doğru şeymiş gibi gözüken temizlik takıntısıyla başa çıkmakta, bunun problemli olduğunu görmekte, görsem de bişey yapamadığımda üstüne gitmekte beni destekledi. ama kendimde ve arkadaşlarımda bunu görmeye devam ediyorum ara ara.

bunun daha da patalojik, ama birçok annenin kaçamadığını düşündüğüm bir aşaması da ikinci çocuk doğduğunda bu sefer uğruna dünyaya el yıkattığın birinci çocuğu bir kontaminasyon kaynağı olarak görmeye başlamak. neyse ki ikincide artık pek çok konuda daha rahat hissettiğin için ve belki de bazen artık temizlik obsesyonu ve temizleme zorunluğu senin ve tepesinde terör estirdiğin herkesin gündelik alışkanlığı haline geldiğinden birincisi kadar şiddetli olmuyor takıntı ve dışavurumu. ben de bunu ufak çapta hissetsem de atlatmam garip bir şekilde birinci temizlik atağını atlatmamdan daha kolay oldu. bu durumu daha çok bu pis bulunan birinci çocuk ben olduğum için biliyorum, belki de o yüzden, acısı gayet dolaysız bir şekilde bildiğim için atlatmak kolay oldu. ayrıca bu obsesyonların kendimi kardeşim otuz senedir bebek olmamasına rağmen hala eve her türlü yabancı maddeler benden gelirmiş gibi görülen şahsımı en azından bu cendereden çıkarıp temizlik dünyasının cevval savunucusu mertebesine erdirme işlevi olduğu da bir gerçek. nasıl kilo problemlerinde aslında gerçek kaçış hikayeleri var, temizlik obsesyonunda da bazen böyle bir yaftalamadan, kadın olduğun için pis addedilmekten vs. bir kaçış saklı. bu ikisi birbirini doğurabilir de zaman zaman. yani kadın olduğu için pislikle özdeşleştirilmiş olan bir kadın, anne olduğunda bu yaftalamalardan temizlik obsesyonuyla kaçıp, kaçamadığı kısmından da ilk çocuğuna yansıtarak kurtulabilir. o yüzden de bir yandan yapacak en doğru şeyin her duruma uygulanacak bir temizlik olduğu düşüncesinde çoklu konforlar var. kaçış o yüzden bu kadar zor ve ekşi sözlükte annelerin temizlik takıntıları o yüzden bu kadar popüler...

Hiç yorum yok: